Öğretmenimiz ile
Okulda

Sınıf Arkadaşları ile


Perşembe günü Tonguç'un veli toplantısı vardı, katıldım. Ama sonuna kadar zor sabrettim. içimden koca bir çığlık atasım geldi ama sabrettim. Ben hayatım da böyle cahil ve çok bilmiş veli topluluğu görmedim. İnsanoğlu ne sanar ki kendini. Nedir yani eti kemiği? İçinde taşınan ruh olmadıktan sonra neye yarar giydiği, yediği? Öğretmenimiz nasıl sabrediyor o şımarık velilere hayret! Verdiğiniz üç kuruş para her defasında "ama biz parasını veriyoruz, şu da olsun bunu da isteriz " mantığı nedir ya? Şımarıklıktan başka şey değil? Allah'tan benim böyle velilerim yok..
Bence bir işi uzmanına bırakmak lazım. Ben ayakkabı ustasından araba tamircisine kadar kimsenin işine karışılmaması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin aklının alamayacağı işler ya da incelikler vardır hayatta. Öğretmen bir şey söylüyor ya da istiyorsa vardır bir hikmeti diyorum. Uymaya çalışmaktan başka da bir şey düşünmüyorum. Aynı okulda öğretmen olmamıza rağmen rahatsız etmekten bile çok çekiniyorum arkadaşımı. Sonuçta onun uzmanlık alanı ile benimki apayrı.

Gündem maddesi yemek menüsü idi. Artık her gün beslenme hazırlamak yerine, yemeği her gün bir veli hazırlayıp getirecek böylece herkese ayda bir gelecek yemek yapma sırası. Çok mantıklı ve güzel bence. Bu konuda öğretmenimiz bir incelik yapmış listeyi gönüle esas kılıp dilediğinizi seçin diye hepimizi okula çağırmış. Ama uzadıkça uzayan bir toplantı sonunda öğretmenimiz gelecek ay ben kendim dağıtacağım dedi son söz olarak :)

Tv izlemek konusunda hepimize tekrar uyarıda bulundu. Ben10 ,couillu, pepe hiç biri yok dedi. Couillu olumsuz örneği önce verdiğinden çocuk bunu kendine örnek alıyormuş. Yapılan yanlışı aklında tutan çocuksa ama o da yapıyor diye kendini savunuyormuş. Pepenin de ondan farkı yokmuş.

Hastalıklar hafifledi ama arkasında öksürük bıraktı. Tonguç'um fena öksürüyor. Ballı zencefilli süt içiyor sürekli ama geçmiyor. Ve okadar çok terliyor ki.. Gece bilmem kaç defa üst değiştiriyoruz. Gündüz yine öyle. Zaten yerinde duramıyor bir de her hareketinde sucuk gibi oluyor.

Okumaya öğrenmeye merakı devam ediyor ama benim zamansızlığım yavruma onun dilediğince zaman ayıramayışım beni çok üzüyor. Sürekli onunla okuyalım, boyama yapalım, keselim kısacası birşeyler yapalım istiyor ama nazlı Eliften yapamıyoruz ki..

Ahhh o Elif yok mu ? Neler yapmıyor? Çıldırtıyor abisini. Boya yapsa kalemlerine talip oluyor oyuncak oynasa elindekine. Kısacası oğlumun her şeyini istiyor sarıldığı annesini de. Tonguçla biz sarılmayalım anında basıyor yaygarayı, ittiriyor Tonguç'u, onu kaldırıp kendi oturuyor kucağıma. O büyük olsa yanacakmışız kıskançlığından :)

Tatlılığına diyecek yok da bu aralar hastalık yüzünden hiç çekilmiyor Elif'in nazı. Her ağlayışında yatak odasına kaçırıyorum onu. O tiz sesi evdeki herkesin kaçmasına neden olacak yoksa. O kadar inatçı ki istediği olmazsa hayatta unutmuyor ve olana kadar basıyor çığlığı. Hiç bir şey yapamasa söylenip duruyor yaptırana kadar. Allah sonumuzu hayretsin :))

Kurban bayramı burukluğu var üstümde bu aralar gönlüm bir yerlerde geziniyor ama malesef evde geçireceğiz bu bayramı da. Hayırlısı olsun başka bayramlara inşallah duam..

Bu aralar çok isteyip dilediğim bir şey var, Onun hakkında çok korkuyorum. Haddimi aşmıyorumdur inşallah.
Rabbim ne olur Sen aciz bu kuluna bakma hayırlıysa ver! Herşeyin en iyisini muhakkak Sen bilirsin, Senin gücün herşeye yeter..

0 yorum: