Zeytin ve Karpuz Reçeli Baba Tonguç'un iş gezisinden gelirken getirdiği reçeller.. Siz hiç Zeytin ve karpuz reçeli yediniz mi?
Mardin'den aldığı reçeller yanında bir de yöresel, ev hanımlarının yaptığı sabundan almış. Buram buram sabun kokuyor şu an evimiz :) Açmadık, özel oyalı torbasında duruyorlar.
Baba Tonguç Cuma gece yarısı 1 de geldi. O saatte Çakıroğlan uyuduğu için ancak sabah görebildi babasını. Önce biraz garipsedi özellikle 1 haftada iyice uzayan sakallar hoşuna gitmedi. Sonra sesiyle gıdıklamalarıyla tanıdı babasını ve bırakmadı :)


Cumartesi günü Baba Tonguç iş için mecburi olsa da bizi yalnız bırakmanın vicdani suçluluğu ile bizi Fethi Paşa korusuna götürdü :) Çok güzel oldu bizim için de Tonguç içinde. Evden Beşktaşa kadar yürüdük uzunca bir yol olsa da. Beşiktaştan gemiyle Üsküdara kadar gemiyle geçip sonra da yürüdük tekrar. Eve geldiğimizde hızımızı alamadan gidip geldiğimiz yolların bizi ne kadar yorduğunu geç de olsa farkettik :) yine de değerdi :))
Gemide giderken..

Baba Kucağında..
Oyun oynarken :)

İşte Tonguç'un sen sevdiği oyun :) Su fışkırt/yakala -maca
Resimde belli olmuyor olabilir ama biberondan çıkan suyu Tonguçbey ağzını açıp yakalıyor :) sonra da gülüyor..



Beşiktaş omuzlarda dolaşılır..

Arabasına binmekten hiç memnun olmayan Tonguç omuz istiyor..
İskelede sağı sola incelerken..

Daha Cumartesi yorgunluğunu üzerimizden atmadan pazar sabah erkenden Gül'ün yazlık evine gittik. Çok güzel bahçesi olanbir evi var Gül'ün. İmrendik ve dua ettik bizim gibi tüm isteyenlerinde olsun diye :) Tonguç'u öyle bir yerde büyütmeyi gerçekten çok isterdim.


Hamakta sallandık, açıkhava da kahvaltı yaptık, çimlerin üzerinde çıplak ayakla yürüdük, kendin pişir kendin ye usulüyle mangal keyfi yaptık, ağacından erik toplayıp yedik, horoz ve horoz sesiyle tanışıp şaşırdık, denize girdik... bunlar Tonguç için birer ilk ti. Herşey için GÜL' e tekrar teşekkür ediyoruz.



Gül teyzesinin bütün çocuklara verdiği lolipop şekerden Tonguç da nasibini aldı ama yavrucak daha önce hiç bmyle birşey grmediğinden ne yapacağını şaşırdı.

Evirdi çevirdi baktı inceledi en sonunda dayanamadık bizde azıcık tadına baktırdık :)

Hamakta sallanırken nasılda sımsıkı tutunuyor.
Pazartesi yine ben kendi çapımda bir ilki gerçekleştirip Oğlumla Eminönüne gittim :) Daha önce tek başıma gidip oğluma mayo ve deniz botu almıştım. Pazartesi de oğlum için gidip hamak ve kumda oynaması için kova kürek türlü oyuncaklar aldım :) tarile eksik birşe bırakmıyoruz bakalım büyük bir hevesle arzuladığımız bu tatil serüveni ne zaman başlayacak :)

Salı günü yani dün de sevgili Handan arkadaşım ve kızı Elif bana geldiler. Beraber oturup muhabbet ettik.

Yorum yazan güzel arkadaşlarıma yine cevap yazamadım :( bunun için hepsinden özür diliyorum. Sevgili Esin ve Betül'ün sorusuna gelince , Tonguç'la hangi oyunları oynuyorum?

Direkt bu soruyla ilgili değil Oyunlar- Oyuncaklar ilgili düşüncelerimi yazmak istiyorum müsadenizle.
İnsan taze anne ve acemi olunca her okuduğundan ve gördüğünden bir şey çıkarıp hepsinden bir parça bile olsa yapmak istiyor.
-"Muz, ceviz beyin gelişimine çok etkiliymiş,
- hadi koş markete muz, ceviz al bebeğine yedir,
- 7. ayda çocuk halkaları birbirinden geçirebilirmiş,
-hadi koş oyuncakcıya -halka al geçirmesini sağla... :)
daha bunlar gibi bir çok şey var birbirimizden görüp duyduğumuz yaptığımız yapamadığımız ve her nedense karşılaştırdığımız şeyler..
İster istemez belli bir dönem (hamileliğimde) bende böyleydim. Allahtan büyük konuşup kimseye ben böyle olucam ben böyle yapıcam gibi şeyler söylemedim, Allah biliyor. Tonguç'la ilgili planlar ve hayallar hep vardı kafamda Yetiştirme- Eğitme konusunda. Zaman geçtikçe insan tecrübeleriyle daha iyi anlıyor bazı şeyleri. Telaşeye, aceleye, endişeye hiç gerek olmadığını rahat ve huzurun çocuk için yeter ve artar bir duygu olduğunu test edip gördüm :) Çocuk doğunca ve şu an öyle rahatım ki herşeyi oluruna bırakıyorum.
Ben ne kadar istersem istiyeyim muz yedirerek bir dahi oğlum olamayacağı gibi, gelişip zamanı gelmedikten sonra en kaliteli en süper oyuncakları alsam bile yavrum onları birbiri içinden geçiremeyecektir. Kısacası annenin istemesi değil çocuğun hazır oluşuyla alakalı bir durum bu. O yüzden ne saatlerce ona aynı şeyi gösterip durup yapmasını bekliyorum ne de onu oyuncak yağmuruyla ıslatıp sıkıp bunaltıyorum. Ben sadece görsel zenginlik katmak adına birşeyler yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. Bunun için farklı ortam ve kişilerle tanıştırıyorum. Evdeki her nesneyi ona ayrı ayrı tanıtıp tanıştırıyorum anlatıyorum.
Tonguç'un da tabi ki oyuncakları var ama çok fazla değil. Bir çoğu hediye gelenler, ve bir kaç tane de benim aldıklarım. Şu an için daha da almayı düşünmüyorum. Biraz büyüdüğü zaman tahta yapbozlar ya da kendi ilgilendiği hoşuna giden şeylerle ilgili olabilir alabiliriz. Ben istiyorum ki merak edip tuttuğu herşeyi kendi hayal gücüyle süsleyip kendince oynayıp, birşeyler icat etsin. Tencere kapağından süper bir ufo olabileceği gibi harika bir ses çıkartıcı da olabilir...bunun gibi :) Oyun için illa da oyuncak almak gerektiğine inanmıyorum.Hatta bunun biz büyükler olarak sadece kendimizi tatmin ettiğini ve aile bütçesi içinde israftan başka birşey olamdığını düşünüyorum. Gösteriş için bile alanlar olabiliyor bazen :) Herkesin çevresinde vardır mutlaka.


Gelelim sade de :) Biz Tonguç'la suyla oynamayı çok seviyoruz. Leğenin içine koyabileceğimiz ördek gemi vs koyup onları yüzdürüyor ya da batırıyor ya da etrafı ve kendimizi ıslatarak garip bir haz alıyoruz :)
Baba Tonguç'un omzuna çıkınca kaç kaç oyunuyla mest oluyoruz :)

Balonla 3 müz birden oynuyoruz. Bazen anne ile baba fazla oyuna dalıp Tonguç'u balon yakalayıcı getirici görevlisi de yapabiliyoruz ama olsun :) Hep dediğim gibi büyütürken büyüyoruz :)
ce'eee oyunu oynayıp geçmişi hatırlıyoruz.
Parmaklarımızı saymaca,
Araba geldi durakta durdu bibiiiipp :)
park yatağın içine girip çıkmaca
ip atlama ipi birbirine dolama
fış fış kayıkçı
geliyo geliyo geliyooo geldiiiiiiiii gıdıd ıdıdı gıdııı şeklinde parmak oyunu
çocuk şarkıları söyleme
dans etme
hop hopp horon tepmece :)
mutfak leğen bardak kapak vss aletleriyle türlü saçma oyunlar bulma
oyuncak ördeği elimize alıp vak-vak lama ya da kediyi alıp miyavlama
hayvan sesleri taklitleri
gözlerini kapatıp ellerini yüzüme sürüyorum sonra bu burun bu ağız bu diş şeklinde güldürüyorum. Çoğunlukla bunu emerken yapıyorum.
Basit heceli Kelime oyunları: Gel gel derken elle de işaret etme. At derken atmayı gösterme gibi..
Aklıma bunlar geliyo. Yaptığımız olağanüstü bişey yok. Herkesin bildiği ve oynadığı basit oyunlar :)
Yeni fikirler sizden, siz öğretin biz oynayalım :)
-----
Tv siz bir dünya dileğim gerçek oldu :) dün itibariyle tv bozuldu şu an tamirde :) Bütün bir kış gece gündüz çalışan tv benim tatilde tv keyfi yapmama karşı intihar etti galiba..
------

Rabbim! Sen herkese sevgi dolu mutlu huzurlu bir yuva nasip et.. Amin

11 yorum:

  1. YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) Says:

    Ben de Tonguç ve Ayça inzivaya çekildiler galiba diyordum ki....
    meğer onlar gezmelerdeymişler.
    Fetihpaşa korusunu ben de çok seviyorum.
    Bir zamanlar SEFGİLİMLE, bir zamanlar NİŞANLIMLA, bir zamanlar EŞİMLE veee şimdide OĞULCUĞUM VE EŞİMLE gezmekten haz aldığım bir yer.
    .........
    Ayrıca babanıza kavuşmuşsunuz gözünüz aydın.
    .......
    Hamak keyfiniz de süper görünüyor.
    Hele o gözleri maviş maviş, çok çok güzel. Maşallah maşallah...
    .........
    Öpüyorum maviş prensi.

  2. YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) Says:

    Kandiliniz mübarek olsun.
    Rabbim yavrucaklarımızı ana baba sözü dinleyen, vatanına hizmet eden, imanlı,sağlıklı,sevgi dolu, başarılı birer birey olarak yetiştirebilmeyi nasibetsin.
    Bizi de dualarınıza katarsanız seviniriz.

  3. Esin Says:

    Ayçacım,bunlarım hepsini biz de oynuyoruz,zaten bu oyunların tamamı kendiliğinden gelişiyor,ömer bizi yönlendiriyor sanki,bizde onu izliyoruz,baba ve anne olarak :)
    Tonguçta sizi yönlendiriyor anlaşılan :))))))))))
    Biz oyuncak mevzuunda sanırım bazen ama her zaman değil ipin ucunu kaçıran ebebeynleriz ,her dışarı çıkışımızda ya ben ya da eşşim ömere oyuncak almalıyız,sendromu içinde oluyoruz,ama genelde ucuz ve küçük şeyler almaya çalışıyoruz,çünkü çok çabuk sıkılabiliyor ve de oyuncaklar çok pahalı olabiliyor , genelde de araba alıyoruz,ömer de çok seviyor arabaları,düt nerede ömer diyoruz hızlıca arabaya gidip sürüyor ,yada direkt gözleriyle buluyor...
    Çocuk gelişimini ve bu gelişimde önemli olan oyuncakları internetten inceliyorum,ona göre tavsiye edilen oyuncakları alıyorum,her oyuncak olmasa da bazıları hakikaten çocuk gelişiminde önemli,ben buna çok inanıyourm ... :)
    Oyuncaklarla oynarkende bazen olması gerektiği gibi değilde kendi istedikleri gibi tamamen hayal güçleri ile alakalı çok değişik şekilde oynuyorlar ....
    Ömere dolap kapağı açmayı öğrettiğimizden beri sürekli kapak açıp kapatıyor en sevdiği meşguliyet bu .
    genelde geceleri ömeri emzirirken ömerle beraber yer atağında uyuyakalıyoruz,sabahları dolap kapaklarının çarpma sesi ile uyanıyorum ki ,ömer odasındaki dolap kapaklarını açıp kapatıyor .
    Yani uyanır uyanmaz onlarla ilgilenecek kadar çok seviyor bu işi:)
    Destan oldu :)

  4. annecik Says:

    reçeller sende kalsın ben oğluşu alayım tatlı niyetine yiyip yiyip bitereyim sana bir kalan kısım gönderirim yine yakıyorsunuz bakıyorum gezmeler filan hamak keyfinede diyecek yok

  5. zehra Says:

    regaib kandiliniz mubarek olsun dualarda buluşalım:)

  6. Betül KAVAL Says:

    oynanan oyunlar hemen hemen aynı evet son zamanlarda karşılılı top atma oyununa bayılıyor her attığında alkııışşş diyorumm mest oluyor.

    Oyuncak konusunda bende azıtmış durumdayım. her dışarı çıkışta nedense oyuncak almam gerekiyormuş gibi bir duyguya kapılıyorum.. Babamız firenliyor bazen...

    6 aylık olduğunda hemen gidip küp, üçgen ve topları yerlerine sokacağı bir oyuncak almıştım. Kağana gösteriyorum kağan onları yerlerine sokmaktansa koca kutuyu alıp sallamaya başladı sonrada burnuna vurup ağlamaya başlamıştı çok bozulmuştum .. şimdi şimdi çocuktan birden neler beklemişim diye hem gülüyor hemde kızıyorum.. kağan şimdi küpü karenin içinden üçgeni üçgenin içinden sokmayı beceriyor tabiki :))

    neyse kandilin mübarek olsun canım.. babanızda gelmiş çok sevindim karpuz reçeli duydum fakat zeytin reçelini ilk defa duyuyorum tadını merak ettim açıkçası..

    tonguça öpücükler..

  7. aybike Says:

    Merhabalar;
    bu kadar güzel yazıp, yakışıklı, tatlı ,karizmatik Tonguç fotolarıyla da yazıyı süsleyince enfes oluyor.Çok güzel anlatıyorsun..Çok çok içten bi aielesiniz..
    sevgilerrr..

  8. gül Says:

    ne demek her zaman bekleriz daha sıcak günlerde berber denize girmek ümidiyle...

  9. firdevs Says:

    :) himm seninle bazi ortak yonlerimiz var :) tv siz bir hayat , az oyuncakli bir ev :p

    ve ben sunu fark ettim :( artik anneler cocuklarini iyi yetistirebilmek icin cok arastiriyorlar ! ama is oyle bir noktaya geliyorki gordugum bazi anneler arastirma yapayim derken cocuklarini ihmal ediyorlar :( yani cocuklariyla daha az vakit geciriyorlar ...biz bu arastirma isini biraz sulandirdik galiba :p

  10. annesininoglusu Says:

    selam gerçekten yine çok şeker Tonguç bey:))
    bu arada bizim oralarda karpuz ne ki patlıcan,domates gibi sebzeleri bile reçel yopıyolar ve gerçekten enfes oluyor:))

  11. Betül KAVAL Says:

    AYÇA NERELERDESİNİZ MERAK EDİYORUMM...

    SEVGİLER