Bu gün..
Müdür Yardımcımız Nilgün Hanım'ın kucağında.

Hem karnını doyurup hem de samimiyeti ilerletiyor :)
Ağaçları seyrediyor :) Yoksa istikbal ağacın dallarındaki meyvelerdedir mi diyor :)

Baba Tonguç'un yokluğunda sağolsun arkadaşlar bizi evlerine davet ettiler. Dün Sevgili Müzik Öğretmenimiz Berak Hanım'ın evine gittik, bu günse Yorumlardan tanıyacağınız Yıldız'ın evine uğradık. Çok iyi oldu iki misafirlikde de hem keyifle muhabbet ettik hem de Baba Tonguç'un yokluğunu çok düşünmemeye çalıştık.


Dün.. Berrak Hanımın evinde.
Romantik olacağının şimdiden ispatı :) Mumlar ilgisini çekiyor.
Sağolsun Berrak Hanım Tonguç'un simit sevdasını unutmayıp menüye simiti de dahil etmiş :) O da afiyetle yedi.
Bu da yedikten sonraki hali :)
Ev sahibi Neyzen olunca oyuncaklar bile müzik aleti şeklinde sesli oluyor. Bu oyuncağı da çok sevdi elinden DİLİNDEN :) düşürmedi..

Yerinde de oturmadı :) görüldüğü üzere..

Salı.. Evde.
Uzatıp ayaklarını keyif yapıyor beyefendi. Çok yorulmuş ayakları vah vahh :))


Dinlenince hemen iş başına :) Biraz büyüsün Kaz dağlarına çıkarıcam onu :)


Tırmanmakla olmaz biraz da sürünmek lazım :)

Labirent oyununun birincisi Tonguç :)

Salı.. Okulun bahçesinde.
Gülcihan yine onu hoplatıp zıplatıyor :) Tonguç da zevkten dört köşe sırıtıyor :)

Ayça müfettişi dinlerken Tonguç da taklacı maymunuyla oynuyor.

Pazartesiden bu yana Baba Tonguç yok ve guya 2 gün kalacağı bir iş gezisi olacaktı. Yarın Cuma ve en iyi ihtimalle yarın gece yarısı burda olacak (inşallah) . Canım çok sıkkın, bir an önce sağ salim gelmesi için dua ediyorum. Diyarbakır ' a hazır gitmişken biricik abimi yeğenlerimi de görür diye plan yapmıştık :( malesef onları bile görmeye fırsatı olmamış iş güçten.

Diyarbakır benim çocukluğumun şehri aslında. Babamın görevi nedeniyle ilkokula orda başlamış 4 yıl boyunca da orada oturmuştuk. O zamanlar geçmişte kalsa da, kısmet bu ya zaman zaman hep yollarımız kesişti Diyarbakır'la. Babamdan sonra Büyük Paşa Abim zorunlu hizmetini Diyarbakır'da yaparken şimdide Küçük Paşa Abim zorunlu hizmet için orda. Ve yeğenlerim de benimle aynı kaderi paylaşarak ilkokula bu yıl orada başladılar. Şimdi de eşim iş için orda. Biz mi Diyarbakır' dan kopamıyoruz?yoksa o mu bizi çok seviyor? ayrılamıyoruz bilemiyorum :))

Oğlum mışıl mışıl uyuyor içeride. Yan komşumuzun bağırtılarıyla ara ara uyansa da biraz sallayınca hemen geri dalıyor. Sese karşı çok hassas malesef. En ufak seste hemen uyanıveriyor. Ses yalıtımı denen birşeyden habersiz oturduğumuz bu apartmanlarda üstüne tuz biber oluyor bu durumun. İnşallah bir gün kendi evimiz olursa özellikle bu konu da özel bir çaba içine giricem.



Bu gün okulda.. Tonguç'un, Davetsiz misafir olarak fotografa dahil olan ve bundan hiç rahatsızlık duymayan ablasına olan Bakışına bakar mısnız?


Böyle yalnızken hamilelikte üzerime çöken karabasanlardan kurtulduğumu da test etmiş oldum. Hayatım boyunca tek kalkmaktan korkmamıştım. Neden ve nasıl oldu bilemiyorum hamileliğimde bir korku sardı beni :( yalnız kalamaz olmuştum. Kapı kilitli, evde kimse yokken bile sanki içeri biri girdi ya da biri bana bakıyormuş gibi bir hisle dualar okuyup durduğumu hatırlıyorum. Uzunca bir süre böyle gitti. Doğumdan sonra geçeceğini sanıyordum ki malesef özellikle şu 40 çıkma döneminde daha bir ağır olarak gösterdi kendini. Lohusalar neden yalnız bırakılmaz neden 40 gün yanlarında beklenir kerameti buymuş demek ki demiştim o zamanlar :) Çok şükür ki şu an korkudan eser kalmadı. Lohusa cinlerim beni terketti :))


Daha 1 yıl önce karnımdaydı Tonguç. Ben sıcaklardan bezmiş, bunalmış, ne yatabilir ne uyuyabilir bir halde Eylül'ün gelmesini hayal eder dururdum. Geceleri ağladığımı hatırlıyorum. Beni kabus gibi istila etmiş hamilelik hormonlarından ve sıcaklardan dolayı. Ne zordu hamilelik. Tam herşey yoluna giriyor kanama- bulantı- kusmalar bitti rahata ericem derken bu sefer de şekerim çıkmıştı :) Yediğine dikkat et, sık sık ye, az ye :) derken 18-19 kilo aldım hamileliğin sonunda :) Gelişimini tamamlamış artık kokrmanıza gerek yok dediğinde doktor ne çok sevinmiştik. Sonraki her hafta heyecanla bekledik bu hafta gelebilir gelecek hafta doğmuş olur diye. Ama sen inatla 41. haftada da mudahalelere rağmen rahatını bozup gelmek istemedin, yüzüne hasret kalışımızdan zorla aldık seni karnımızdan kucağımıza :) Nasıl güzel bir bebektin.. Bebekler güzel olurmuymuş hiç kim inanır? Ama sen çok güzeldin. Mavi gözlerin, ipek saçların, mis kokunla nasıl da bir ömre bedeldin. O doğan sen miydin yoksa ben mi bilemiyorum.....
Seni çok Seviyorum.
Rabbim! Yaşattığın her an için Sana Şükürler Olsun. Biliyorum ki nefesimden yakınsın bana ve içimi bilen sadece Sensin. Ne olur verdiğin herşeye layık olmamızı nasip et ve bizi sevginden mahrum etme.. Amin

10 yorum:

  1. senem Says:

    Aycacim, Tonguc inanilmaz buyumus ama masallah yakisikliligindan hicbirsey kaybetmiyor. Kiyafetleri de her zamanki gibi super.

    Bu arada ben de simdi senin gecen sene yasadiklarinin benzerini yasiyorum. Ruhsal olarak degilse de fiziksel olarak zorlanmaya basladim. Bu sicaklarda kalbim bazen o kadar hizli atiyor ki, korkuyorum. Ayrica yatakta bir taraftan obur tarafa donmek de yavastan iskence haline geldi. :) Daha da iki koca ay var.

    Bu arada gonderdigin emaile cevap yazamadim, cok ani bir kararla tatile gittik ama herseyin yolunda olmasina cok sevindim.

    Sevgilerimle

    Senem

  2. Esin Says:

    maşallah tonguca yaaa,pehlivan olmuş...
    Çok da şık,kızların başını dönüyordur :)
    Ayça sen ne oynuyorsun tonguçla ,var mı sevdiği bir oyun ?

  3. zehra Says:

    ay ay masallah sekerim benim ne tatlısın sen boyle
    __________
    yasasınn cuma geldi
    mutlu haftalar
    mutlu tatıller

  4. Bir Hoş Seda imiş... Says:

    Öncelikle belirtmeden geçemeyeceğim ben tongucuuuuuuuuuuuuuuu çok özledim acil görmem lazım ayça resimlerine bakarken bile içim gidiyor duyurulurrr:)Onun her haline bayıldım ya sevmesinler fazla banada kalsın:))))Duana da canı gönülden aminnn

  5. annecik Says:

    maş.41 kere maş. ben bu tonguca hastayım bir çocuk bu kadarmı tatlı bu kadarmı sevimli olur inanki pcden çıkarıp bağrıma sokasım geliyor ALLAHIM kem gözlerden korusun yazını okuyamadım fotolarda tongucu seyretmekden öptüm

  6. YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) Says:

    AYÇA,
    Bu bebeler okul konusunda uzman oldular.
    Yarın öbür gün, bak oğlum bu A, bu B, dediğimizde "GİT İŞİNE ANNE YAA, SEMİNERDEKİ YENİ PROGRAMIN ARTILARI EKSİLERİ NELER ONLARDAN BAHSET BİRAZ" derlerse şaşırmayalım.

  7. Betül KAVAL Says:

    canım çok tatlı yaaa vallahi özeniyorum ben kağanı okula getiricemde uslu uslu durucak ne mümkün.. birde esin gibi bende merak ediyorum tonguçla hangi oyunları oynuyorsun?

    sevgiler öpücükler..

  8. AYSUN Says:

    Ohhoo Tonguç erken başlamış okula:)

  9. mummy Says:

    Ya ben de bendeeeeee..Ben de öpmek istiyorum bu çocuğu yaaa..Çok tatlı çok annesi..Bu arada hakkaten hamilelik zor ama ben şimdiden özledim ilginçtir..Biraz daha uzun sürseydi diye düşünüyorum..Ama anne olmak daha güzel tabi..
    Sevgiler..

  10. Talha ile Eymen'in annesi Says:

    sizin bebeler erkenden okula başlamış maşaallah :D
    sınıfları çifter çifter atlarlarsa şaşırmamak gerek :D
    rabbim dualarını kabul eylesin. kimseyi yalnız bırakmasın...