Tonguç ve Elif Büyürken..

Çok güzel bir DKP geçirdik. Sevdiklerimiz kırmadı bizi sağolsun geldiler.

Hem Diş, hem Öğretmen, hem Çocuk, hem de Blog partisi oldu :)



Kimler Geldi:

Yasemin (Sınıf Öğretmeni) ve Oğlu Burak İsmail

Gül (Sınıf Öğretmeni) ve Çocukları Alperen ile Aslı

Arife (Fen Bilgisi Öğretmeni) ve Minik Kalbi

Fatma (Sınıf Öğretmeni)

Özlem (Teknoloji Tasarım Öğretmeni)

Nurhan (Sınıf Öğretmeni) ve Kızları Gökçe ile Sude

Pıtırcık

Yıldız ve kızı Oylum

Elif ve Oğlu Ege


Aslında daha kalabalık olacaktık ama hastalık ve misafir gibi sebeplerden ötürü gelemeyenler oldu. Gelen gelmeyen herkesten Allah razı olsun :) Onlara da her zaman kapımız açık ne zaman isterlerse buyursun gelsinler.

Gelenler eli boş gelmemişler sağolsunlar :)

Yıldız çok hoş (kendi tabiriyle pastamsı kekimsi ) bir tatlı getirmişti. Sevgili Yıldız, Baba Tonguç sanıyorum kalanın hepsini kendine ayırıp yedi ve tarifini almam konusunda ısrar etti :) Ellerine sağlık..

Sevgili Gül de adını bilmiyorum ama içinde Yokun Yok olduğu bir kek getirmişti, senin de ellerine sağlık.. Afiyetle yedik :)

Sevgili Pıtırcık da çok güzel kurabiye topları getirmişti öyle güzel tadı var ki, hazır gibi görünse de ev yapımı mükemmeldi.. Bilmeni isterim, Tonguçun eline vermedim ama çorbasına koydum yedi :) Senin de ellerine sağlık..


İşte sofradan görüntüler..




Çoğunluk gelince programa Teknolojinin faydalarından yararlanıp Bilgisayarımdan Mekke İmamlarından Yasin Suresini dinleyerek başladık. Sonra Tonguç'un meslek seçimi merasimini yaptık. Sonrasında da önceden 40 tane buğgday seçip 3 İhlas ve 1 Fatiha okuyup Bitiminde başından aşağı serptik :)

Ve işte Tonguç'un meslek seçiminden kareler,

Beyefendi görüldüğü üzere KALEM seçti :) Allah hayırlı eylesin evladımı da mesleğini de..

Oylumun dişleri çıkmamış olsa da ona da yaptık aynı merasimi ama ben kaçırdım o ne seçti göremedim. Ege ise Kur'an-ı Kerim de karar kıldı :)

Ege'miz Tonguçtan 1 ay büyük, 17 Ağustos doğumlu. Baba Tonguç'un iş yerinden arkadaşı Elif Hanım'ın oğlu..

Burda görüldüğü üzere ben okuduğum bugdayları saçıyorum Tonguç'un başından aşağıya, güzel kızımız Oylum da şaşkın şaşkın bu büyükler de ne yapıyor yahu diyor içinden :)) Tonguç'un sa umrunda değil hiç birşey seçtiği kalemin tadına bakmakla meşgul kendileri :)

Diş Bugdayını alırken sorarak aldık çünkü bir de Aşure için satılan varmış, bizim ki Diş buğdayı diye geçiyor, bende öğrenmiş oldum. Ben 1 kg kaynattım ama o kadar çok oldu ki her halde koca orduya yeterdi. Çok fazla arttı siz siz olun çok az yapın yapacaksanız. İçine kuru üzüm, kırık ceviz bonibon şeker ve dileyene pudra şekeri koyduk. Benim alışkın olmadığım bir tad olduğundan çok fazla yediğimi söyleyemem. Ama oğlum için tabi ki yedim :)

Bir de o gün vişneli 3 renk pasta denemem oldu :))) Kendimi de bu konuda tebrik ediyorum gayet başarılıymışım :) Moral verenler sağolsun :))

Meslek seçiminden sonra (bunu utanarak yazıyorum ) Hediye bölümüne geçtik. Ben işin açıkçası böyle bir şeyden habersizdim. Sadece bugdayın içine konulan altını biliyordum ki onu da yapmayacaktım. Olan oldu ve gelen herkes Tonguç'a bir hediye getirmişti, hepsini teker teker açtık ve herkese teşekkür ettik. Her şey iyi hoştu ama bu kısım beni gerçekten çok utandırdı belki bilsem yapmazmışım bile diyebilirim. Çok mahçup oldum.. Tekrar tekrar tüm dostlarımıza TEŞEKKÜR EDİYORUM.

Evin darlığı yanında benim şaşkınlığım konuklarıma yeterince hizmet edememe duygusuyla birleşince biraz üzüldüm. Hem her şeye koşmak istedim hem de hiç bir şey yapamadım. Bir ara tabağa koyduğum minik pasta dilimini bile yere düşürdüm :)) O kadar heyecanlı ve mutluydum yani :) Ahhh ahhh.. Allah herkese dilediğince büyük bir ev ve o evi sıcacık sevgi dolu sesleriyle dolduracak dostlar nasip etsin...

Sevgili Arkadaşım Yasemin oğlunun hareketliliğinden sanırım rahatsız olacağımı düşünerek, hiç bir şey yeyip içmedi salonda bile oturamadı. Küçücük odaya geçip Burak birşey yapar diye ayrılmadı peşinden. Üzüldüğüm belki de tek nokta bu oldu. Canım arkadaşım, ince ruhlu, düşünceli anlayışlı kardeşim, içi de dışı da güzel dostum keşke daha rahat olsabilsen, biliyorum elinde değil. İnan ben ne üzülrüm ne de kızarım böyle şeylere. Seni de güzel oğlunu da çok seviyorum biliyorsun yabancı değiliz ki biz, bırak ne olura olsun çocuk daha onlar.. Keyfini çıkaracak şekilde seni tekrar bekliyorum bana, olur mu?

Tonguç'un 7 ay büyük yakışıklı abisi Burak İsmail (Maşaallah) . Aynı yıl okula başlayacaklarını düşünmek ne garip değil mi :)

Ev boşaldığında Ege ile Tonguç da baş başa kaldı :) Onların kaynaşması için biraz oyun ortamı sağladık ama sanırım bu hemen olmayacak bir şey. Aralarında sadece 1 ay olmasına rağmen Ege her yere emekleyerek gidiyor bizim oğlan olduğu yerde sayıyor :) Yine de onları böyle görmek bile güzeldi. İnşallah ilerde iyi birer arkadaş olurlar. Büyük abi ve ablalarının fotografları hep büyüklerle olduğu için onları buraya koyamadım kusura bakmasınlar.

Bu bakışa ne diyebilirim bilmiyorum, içimden geçen dudaklarımda dökülen sadece bu dua:
Rabbim! bu bakışın, bu gülüşün gönlümde açtırdığı tomurcuk gülleri, hissettiğim bu tarifsiz ve eşsiz duyguları bütün kadınlara nasip et. Anne olmak isteyenlerin duasını geri çevirme..

O gün gerçekten güzel bir gündü.

• Pıtırcık ile Tonguç'un arasındaki sakin ve sanki kırk yılı aşan dostluklarının rahatlığıyla çekinmesiz olabildiğince rahat tavırlarını görmek,


• Yıldız'ın tanımadığı insanlara karşı önyargısız, sıcak ve dostane yaklaşımı ile beni kendine hayran bıraktırması ve bu kısacık sürede bize, yanımızda her daim hazır bulunan bir dost oluşunu yakından hissettirmesi,


• Ayşegül ve Fatma'nın herkesten önce gelip bana mutfakta yardım edip burası bizim evimiz deyip gerçekten de evleri gibi muamelede bulunmalarını


• Elif'le ilk buluşmamız, yüzyüze görüşmemiz olmasına rağmen, ne kadar içten ve doğal oluşunu ve çocukları çok sevişini görüp, Onun Tonguç'a çok sevimli bir şekilde DANA deyip beni şaşırtmasını :) Tonguç'un çıkardığı digil dığıl seslere ve de parmaklarını ağzına teker teker dokundurarak çıkardığı "bulp bulp bulp" seslere şaşırmasını,


• Arife'nin çocuk şaşkınlığını


• Nurhan'ın kardeşten öte cana yakınlığını ve yardımlarını


• Özlem'in evime ilk defa gelişiyle beni çok sevindirmesini


• Yasemin'in ince ruhu ve Güzel yüzünü bir kez daha görmüş olmanın keyfini

ve

• Baldan tatlı oğlumun İlk Diş Kutlama Partisini hiç unutmayacağım..

Resimde, bir süredir zevkle yaptığı ve sürekli tekrarladığı parmaklar ve ağız eşliğinde çıkardığı bilp bulp seslerini çıkartırken :)

Oylum ablaları Gökçe ve Sudeyle..

Bakın yeni tarzımız :) dersem yalan olur :))


Kim demiş saçlarımız yok diye. Göstermek istedik, bu oğlanın saçları yok mu diye soranlara :)

DKP ye gelemeyenleri YKP ye kadar da bekleriz. Zaten YKP Düşünmüyoruz. Güzel bir Doğum Günü hayalimizdeki :)