Ne kadar da tatlıymış :)



Salı günü Annem ve Abimlerle beraber Cevahir alışveriş merkezine gittik. Tonguç yine bol bol şaşırdı ve uyudu.


Bebeklerin hiç birşeyden habersiz yaşamadıklarının kanıtı sanıyorum anne ile aralarındaki kuvvetli sevgi bağının ona annenin hissettiklerini hissettirmesi. Kesinlikle siz ne kadar mutluysanız mutlu, siz ne kadar gerginseniz o da bir o kadar gergin oluyor.


Salı günü o kadar gerilip moralim bozulmuştu ki bundan Tonguç da etkilendi. Emerken huysuzlandı, ağlayıp durdu. Tonguç hayatıma girdiğinden beri daha pozitif daha bir iyimserim hayata karşı ama bazen can sıkıcı olaylar da olabiliyor. Bu da beni çok etkiliyor ve bebeğimin etkilendiğini görünce de çok üzülüyorum. Beni kendime getiren üç şey var bu gibi durumlarda. Herşeyin hayırlısını vereceğini umduğum Rabbim, huzur veren sözleriyle beni rahatlatan eşim ve sütüm kesilir korkusu.. O yüzden, o günde kendimi bunlarla telkin ettim. Sonuçta; herşeyin tek sahibi, yaşadığımız her şeyi görüp ne olacağını biliyor, üzülmeye ya da gereğinden fazla kendimizi yıpratmaya gerek yok. Her daim hayırlısı olsun diyorum herkes ve her şey için..


Tonguç Cevahir'de..




Cuma günü 3. ayımıza girdik. Büyüdük abi olduk :)


Kontrollerimizi doğum yaptığım hastanede yaptırıyorduk bu aya kadar. Randevu alıp gitmemize rağmen çok fazla sıra bekliyorduk. En az 1-1,5 saat kadar. Bu benim olduğu kadar Tonguç için de çok sıkıcı. Emzirmek problem, çanta taşımak problem, beklemek en büyük problem. Baba Tonguç işten izin alıp gelse olmayacak, o da saatlerce bekleyecek işleri aksayacak. Çağıramıyoruz (acil bir durum olmadığı sürece).


Bu ay bir arkadaşın tavsiyesi ile başka bir hastaneden randevu almıştık. 19 Aralık arefe gününe geldiği için şans bu ya randevu aldığımız dr. kalmış nöbetçi olarak o da sabah sezeryana girmiş randevular alt üst olmuş tabi, bekle bekle yok. Sıra bir türlü gelmek bilmedi. Bir de giren odaya çıkmıyor (bu kadar saat ne yaparlar içeride gerçekten anlam veremiyorum) bende kafeterya da bekleyen yengem, çocuklar, abim ve anneme hadi gidiyoruz dedim ve muayene olmadan çıktık :( Zaten cevahirden birşey anlamadılar bari bu günleri hastane köşelerinde geçmesin dedim. )Zamanları da kısıtlı gitmeden gezip eğlenmek hakları.


İstediğim gibi bir dr. ve hastane hala bulamadım bebeğim için. Ne yapsam bilmiyorum. Ya çok uzak oluyorlar ya da devasa rakamlar istiyorlar. Anneme kalsa hasta olmadıktan sonra gerek yok dr. a. aşıya gidince zaten bakıyorlar diyor, haklı :) ama biz zamane anneleri illa mükemmel olma sevdamızla eksik kabul etmiyoruz işte.


Hastaneden çıkınca kendimizi Eyüp Sultan Camiinde bulduk. 3. ayımız için şükrettik dualar ettik. 40 uçurmaya oraya gitmeyi çok istiyordum ama kısmet olmamıştı. Geç de olsa Tonguç' la orda olmak manevi bir lezzet verdi, huzur duydum. Tek üzüldüğüm şey gideceğimizden haberimiz olmadığından göbek bağımızı yanımıza almamıştık, bilsek orda bir yere gömüverirdik.


Bu güvercinler de Eyüp Camiinin önünden..






Eyüp'ten Sultanahmete geçelim, çocuklar Ayasofya, Topkapı müzesini görsünler dedik. Mısır Çarşısına gittik önce. Otantik havasını içimize çektik ve gezindik durduk. Dayımız gezerken Tonguç' a bu tulumu aldı Sağolsun. Sıcacık tutuyor yumuşacık içi. Dışarı çıkarken üstü başı açılmadan rahatça gezebileceğiz artık. Dayıcım teşekkür ederiz :) Türkan yengemiz de yeşil bir Takım aldı, biraz büyük giyince resmini çekip koyacağız buraya.


Yengem sağolsun gelirken bir sürü hediye gtirdi Tonguç' a yelekler, kazaklar, hırkalar dokutmuş kendi de yelek örmüş :) Yengecim sana da Teşekkür ederiz..



Tonguç'um Maşallah pek kısmetli bir bebek daim olur inşallah. Arefe günü hediyeleri bitmedi. Babannesi de ona bayramlık yollamış. Çok şeker, çok güzel onlarda. Giyince çok yakıştılar yakışıklı oğluma. ( Maşaallah)

Sana da çok Teşekkür ederiz Babaanne..
Bayram sabahı erkenden kalkıp bayramlaştık. Tonguç hepimizin elini öptü :)

Bayramın 2. günü kötü başladı. Baba Tonguç'un hastalığı kuluçka süresini doldurup yavru Tonguç'a geçti. Öksürük, ishal başladı, burun tıkanıklığı yüzünden uykusuz kaldı. Dayanamayıp Cerrahpaşa' ya acile götürdük erkenden önlemi alınsın ilerlemeden önünü keselim diye. O öksürdükçe bizim içimiz acıdı :( Bayram olmasına rağmen oldukça kalabalıktı hastane orda da sıra bekledik. dr. Burun tıkanıklığı nedeniyle burundan çıkamayan akıntı genize gittiğini bu yüzden boğaz da tahriş olduğunu ve öksürdüğünü söyledi. Burun damlası kullanmamızı ama birkaç damla değil bir tüpü bitirmemizi söyledi. günde 6 defa kullanıp burnunu açacakmışız. O zaman öksürük de olmazmış. (Normalde ben birkaç damla sıkıyordum. )1 tüp bir kerede bitecekmiş bu gibi durumlarda.
2. günü hastanede geçirdik yani. Akşam misafirlerimiz vardı. Amcamın oğlu Adem Abi, Hanımı Hülya Abla, Amcamın oğlu Yakup Abi, ve Yeni evli amca kızım Gülay ve eşi Murat bizi ziyarete geldiler. Küçücük evde onca insanı görünce Tonguç huysuzlaştı keyfi de yoktu o yüzden Onu pek kalabalığa çıkaramadık..

Tonguç hasta yatarken :(
Bu günde biraz ateşimiz çıktı ama şimdi daha bir iyiyiz. Erkenden uyumaya gittik, uyuduk. Bakalım gece neler olacak. Rabbim sen bütün bebekleri koru.. İnsanın yavrusunun hasta olması meğer ne zormuş. Allah kimseye evlat acısı göstermesin, öksürüğüne bile dayanamıyorken ..

2 yorum:

  1. muko Says:

    Merhaba,
    Önceliklee çok geçmiş olsunn Allahım acil şifalar versin
    Çocuklar hasta oldumu anneler çok kötü oluyor, onlar hastalanacağına ben hasta olmayı tercih ederim her zaman ve eminim ki bütün anneler aynı şekilde düşünür..
    Bayramlıklarınızda çok güzelmişş ama içindeki tonguç beyde çok yakışıklı canımm..

  2. Ayça Says:

    Teşekkür ederim muko :) dediğin gibi bende demişim sen hasta olma ben olurum senin yerine diye şimdi gerçekten de çok hstayım :) bu güne deşükür çünkü sadece grip.. bizi yalnız bırakmadığın ve dualarına ortak ettiğin için tekrar teşekkürler