Tonguç ve Elif Büyürken..

Deneme sınavları, 2. yazılılar, ev, okul, buluşma derken bir türlü fırsat bulup yazamadım. Yazamayınca da kimini unuttum kimininde önemi kalmadı.

Tonguç'un Babaannesi, Çanakkale'ye diğer torununu ziyarete gitti bu gün. Pazar gününe kadar Büyük torunuyla özlem giderecek tatilden faydalanıp.

Tonguç'la her gün yaptığımız yürüyüşlerin birini yapıp geldik az önce. Hava oldukça sıcaktı. Gezme saatlerinin saatini değiştirme vaktinin geldiğini farkettim. Artık öğle saatlerinde dışarı çıkmamız pek de uygun görünmüyor. Bir kaç gündür Güneş beni de Tonguç'u da yaktı yeteri kadar. Kırmızı 2 yüz dolaşıyoruz ortalıkta. Uyku saatine denk gelse de ikindi ya da akşam üzeri yürümek en iyisi galiba. Duruma göre ayarlama yapacağız artık.

Bazen o kadar zor geliyor ki dışarı çıkmak, Tonguç işin ucunda olmasa vurur kafayı uyurum herhalde. Her gün, evde sıkılmasın, hava alsın, etrafı tanısın,yeni şeyler öğrenip keşfetsin diye çıkarıyorum. Bazen uzak bazen yakınlarda şöyle bir dolaşıp geliyoruz. Beni yorsa da Tonguç' a iyi geldiğinin farkındayım. Zira en gergin ve huysuz olduğu günlerde bile dışarı çıkmak onu sakinleştiriyor, rahatlatıyor.

Bu gün, Okulumun önünden geçerken, öğleci Öğretmen Arkadaşların öğrencilerine 23 Nisan provalarını yaptırdıklarını görünce yolumuzu okulun bahçesine çevirdik. Sıraların birleştirilmesiyle oluşan sahne oldukça ilginçti doğrusu. Umarım bir aksilik olmaz yarın. Minik minik süslü püslü kızlar, delikanlı küçük deliknlılar görülesi bir halde heyecanlı ve yorulmuşlardı. Daha çok ilk kademenin etkinliklerle katılacağı bayram programında uzun bir süre izlemeye doyamayacağız galiba.

Tonguç da provalarda teker teker sahneye çıkan sınıfları izledi heyecandan eli kolu birbirine dolaşıp titredi. Ponpon kızların ellerindeki rafya süslerin haşır hışır ileri geri havada uçuşan hareketleriyle ağzının suyunu alkıtıp durdu :) Onun heyecanı beni de oldukça mutlu etti. Çıstak çıstak müzikleri duyunca gülümseyip durdu etrafa. Yine herkesin gözdesi oldu okulda.

Bando takımına dün olduğu gibi bu gün de yetişemedik. Daha önce bir kez izlemiş ve gözlerini alamamıştı abi ve ablalarından.

Bu oğlumun ilk Çocuk Bayramı olacak. Acaba biraz daha büyük olsa, "neler yapardık" diye geçti içimden. Herhalde o gün okuldaki tören sonrasında, onu dilediği gibi gezdirir, eğlendirir akşam koltuğumuza buyur eder, konuşurdum :) Her 23 Nisan 'da çocukların Başbakanlık, Bakanlık koltuluğuna bir kaç dakikalığına geçmesi gibi, ben de "Anne-Baba olarak neleri yapar, neleri yapmazdı, ya da bizden ne gibi istekleri var" öğrenirdim :) Sonrasında da bir özeleştiriyle kendime de not vermeyi unutmazdım :)

Ahhh.. yarın beraber gideceğiz okula bakalım neler olacak :)

Bu güzel hayallerle mutlu oldum işte bu gün. Hamileyken kurulan düşler nasıl tatlı oluyorsa, Tonguç için kurduğum düşler de sarı saçlarının ısıttığı yüreğimle beraber mavi gözleriyle göğe yükselip ayaklarımı yerden kesti.. Canım Oğlum, Tatlı Oğlum Seni bilsen ne çok seviyorum bir bilsen.

Geçen hafta, üniversiteden yurt arkadaşım olan Seher Ankara'dan iş için İstanbul'a geldi, onunla buluştuk. Çok özlemişiz birbirimizi, çok mutlu olduk ikimizde. Yılların ne çabuk geçtiğini işte böyle zamanlarda daha iyi anlıyorum. O zaman daha 1. sınıf Hukuk Fakültesi öğrencisi olan Seher, şimdi işinin ehli bir Avukat.

Buluşmaların 3. sü ise Cumartesi günü bir ilk de sayılan Baba Oğul gezmesi ile başladı. Baba Tonguç'un işyerinin düzenlediği Çocuk Bayramı etkinliklerine benim müsait olmamam nedeni ile Cumartesi sabah beraber katıldılar. Uzun sürmesi planlanan etkinliğe "0" yaşında olması nedeniyle uzun süre katılamadı Tonguç. Ama orda bir çok çocukla tanışıp büyüklerin gönlünü fethetmiş Baba Tonguç'un anlattığı kadarıyla..



Minik Kuşum uyanmaya çalışırken öyle güzel görünüyor ki, seyretmeye doyamıyorum. Bir de o bebek kokusu var ki.. koklamaya doyamıyorum. Nasıl bir güzelliktir bu, Ya Rabbim! Sana Şükürler Olsun..

Epeydir dönüp duruyor oğlum bir sağa bir sola ve geri geri emekliyor. Ayaktayken de geri geri adım atıp yürüyor. Bu da emeklemenin bir çeşidiymiş bilmiyordum.. Bakalım ileri vitese Kremali gibi ne zaman geçecek?

Oleyyyy!

Hayır Olamaz! Annemin hayal gücü yine beni ne hallere soktu? Anne yapma lütfen! Ben kız mıyım ya?

Hem de kırmızı ya inanamıyorum :(

Iyyykkk kaldırıp atalım şunu hemen kimse görmeden!

Tamam anne üzülme sen atmadım bak burda hadi al sen tak. Hem sana daha çok yakışıyor :)

Yarın hayatımızın bir ilkini daha gerçekleştireceğiz kısmetse. Bu bir "Süpriz", eğer uygun olursa Cuma günü paylaşırız. Şimdilik aramızda bir sır olarak kalsın olur mu :)

Rabbim! Senin lütfunla, (tanıdık, tanımadık) bir çok insandan iyilikler gördük. Gördüğümüz bu iyiliklerin karşılığını veremeyeceğimizi biliyorum. Ama senden bütün bu kardeşlerimizden Razı Olmanı, Onlara, onların bize göstermiş oldukları iyiliklerin bin katını göstermeni diliyorum. En güzel nimetlerini iki cihanda onlara ver, sağlıktan sevdiklerinden ayırma... Amin