Senden Önce Senden Sonra..


Salı günü Pasomu almak için Karaköye gittim. O kadar güzel, güneşli bir hava vardı ki, keşke yanımda Tonguç da olsa bu güzel havada Galata kulesini ve denizin eşsiz manzarasını görse dedim içimden. İşim bitince yürüyerek Eminönüne geçtim. Balık tutanları seyrettim, Balık ekmek kokusunu içime çektim, satıcıların telaşesine ortak oldum, çeyizlik alışveriş yapıp, koca poşetleri otobüs duraklarına taşıyanların yerine koyup kendimi tatlı hayaller kurdum. İçimi boşaltıp, dışımı doldurup öylece geldim eve. Oğluma eli boş dönmemek için güzel ciciler alıp döndüm.
Okumam için Siyah Süt tavsiye edilmiş. Ama ben onu daha önce okumuştum. Tavsiyelerin yazılmasını bekleyemeden kendime kitap almaya çıktım. Siyah Sütün yazarı Elif Şafak'ın okumadığım diğer 2 kitabını aldım.


Dün (Çarşamba) ve bu gün (Perşembe) se, okuldaki Şube Öğretmenler Kurul Toplantılarına katıldım. Aslında ev okul mekik dokudum da denilebilir. 10 da ve 12:30 da eve gel-git yapıyordum zaten bir de 13 de başlayan ve uzayıp gidentoplantılarla sıkıldım, iyice yoruldum.

Tonguç, (bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama) iyice büyüdü. Kucağa bile sığmıyor artık. Odanın içini dolduran kahkahaları, bilmiş bilmiş bakışları, meraklı tavırları ve tekrarlayıp durduğu heceleriyle sanki kocaman bir çocuk oldu. Büyümesini istemediğim en tatlı anlarını yaşıyorum şu an Tonguç'un. Sanki durdukça ya da zaman geçtikçe daha bir şerbetleniyor, daha bir sevimlileşiyor oğlum. İlk doğduğu zamanlar gerçekten çok zordu ve çok sıkıntılı bir dönemdi. Ama ya şimdi, öyle mi?

Tonguç ellerini kullandığından beri yanına koyduğum şeylere dikkat ediyorum. Yanında ne bulsa, yastık, önlük, oyuncak, mama.. olduğu gibi eliyle çekip havada sallıyor, ağzına sokuyor ya da etrafa savuruyor :)

Ellerini yüzüme dokundurmayı adet edindi bir kaç zamandır. Parmaklarını yüzüme dokundurup hart hart hart yapmamı istiyor. Ben yapınca da gülüyor :) Hiç yerinde durmuyor, ana kucağının altına koyduğum battaniyenin tüyleri aşındı ayaklarının hareketinden :) Bir de anakucağından kaya kaya aşağı inmeyi öğrendi, sürekli kendini aşağıya doğru atıyor. O kadar hızlı gelişiyor ki, aylar değil bir haftası bir haftasına uymuyor.



Çarşamba günü ilk defa, telefondan bir tarifle oğluma muhallebi verdim. Arkadaşım gece verdiğini ve daha kolay uyuduğundan bahsetti, bende denedim. Tarif şöyle: 1 tatlı kaşığı mısır unu çok az bir su ile (ben yaklaşık 70-90cc arası koydum siz göz kararı koyabilirsiniz) kaynatılır. Muhallebi kıvamında olunca 1 armutun püresi ile karıştırılıp afiyetle yedirilir.. Tonguç afiyetle yedi, sanırım armutun hatırına :) gece de 3 de kalktı. Bilmiyorum bunun etkisiyle mi?

Ayrıca oğluma düzenli oarak yoğurt yapmaya başladım. Günlük pastorize süt ile minik bir cam kavanoza yapıyorum. Tonguç, yüzünü ekşitse de aç olduğu zamanlarda yiyor. Bu gün dr. un dediği gibi biraz pekmez koyup verdim daha güzel yedi :) tatlı canavarı nolucak..

Sokrates diyor ya, "herkes farklılıklarıyla birbirinin aynısıdır" diye. Bebekler de öyle aslında. Her bebek farklı zamanlar da doğuyor, büyüyor, yürüyor, konuşuyor, diş çıkarıyor..Hepsi farklı ama hepsi farklı olduğu için aynı. İnsan, kendi yavrusunu gözünde öyle büyütüyor öyle mükemmelleştiriyor ki, sanki kendi bebeği diğer bütün bebeklerden farklı, özel ve ayrıcalıklı yaratılmış gibi geliyor kendine. Halbuki tek ayrıcalık onun kendisine verilmiş olmasında. Yani bebek bizim bebeğimiz olduğu için özel ve güzel, yoksa her bebek farklı zamanlarda aynı gelişimle birbirinin aynısı. Malesef bu yüzden bebeklerimizi öve öve bitiremiyor, yaptığı her hareketi olağanüstü bir şeymiş gibi yazıyoruz.

Anne olmasam, 10 bin kere yazılmış ve yazılmaya devam eden bu bebek bloglarına anlam veremez aynı nakarat cümleleri neden yazıyorlar ki diye düşünür, sıkılırdım büyük olasılıkla.. Oysa şu an büyük bir zevkle okuyorum onlarca bebek blogunu ve onlarca aynı yaşanmış yazılmış hatıraları..

Rabbim! Ne desem boş biliyorum, Sen zaten bizi bizden iyi biliyorsun.. Sen ayıplarımızı ört. Sen bizi bize düşürme. Sen pişman olup tevbe edenlerden eyle bizi.. Amin

5 yorum:

  1. gül Says:

    dediklerinin hepsine katılıyorum gerçekten de hep aynı ama heyecanı farklı tadı da bundan olsa gerek

  2. ahmetselimveannesi Says:

    Merhaba Ayca

    Dedigin gibi bana da dogum yapmadan once bloglar cok s�k�c� gelirdi ama simdi daha farkli bir gozle bakiyorum.
    Bebisin buyurken sanki icinde bulundugun zaman en guzel aniymis gibi geliyor insana,Allah�m hic gecmese hep boyle masum ve bebek kalsa bile diyorsun :) ama buyudukce bakiyorsun ki buyumeleri yeni yeni seyler ogrenmeleri, kelimeleri cikartmaya calismalari
    ,kiyafetlerini giydirirken anneye yardimci olmalari ,hatta coraplarini ayaklarina tutmalari :) her an ayri bir guzellik :) belki disardan cok siradan ama yasarken cok farkli, anne olmadan anlasilmiyor :)Dunyaya gelmeleri bir nimet oldugu gibi kalbimize sevgilerinin verilmesi de ayri bir nimet.. bebisini opuyorum canim
    sevgiler

  3. muko Says:

    Aminnnnnnnnnnn
    Maşalahh yaa ne kadar güzel büyümüş tonguç görmeyeli

  4. Adsız Says:

    ayça ilk doğdukları günle bugünün farkı dedin ya gerçekten ne kadar büyük fark
    yüce Allahım şimdi arkadaş gibiler nerdeyse, o zamanlar yalnız olmamama rağmen dayanamıyordum,bide süt sorunumuz vardı doğumum zor geçmişti hepsi zordu ama şimdi yavaş yavaş unutuluyor
    eminönü keyfi haaa
    en son sanırım 2 ay oluyor eşimle geçmiştik
    biberon yenilemiştik,gezmiştik balık yemiştik
    hamileliğimde annemle çok gittik
    irem bebe ve havuzlu hana sürekli uğrardık-hamişlere tavsiye edilir-
    çeyiz alan kızlara koptum ya şimdi komik geliyor oysa bizde aldık unutma şekerim
    eh biz geçirdik şimdi annişiz ve tontişlere alıyoz artık
    yaz gelsede yazlık alsak di mi
    kış bebeği olacağı için hiç alamadık
    kargodan bir oyuncak bekliyorum gelir ve beğenirsem tonguçada istiycem haberiniz olsun
    mısır unlu mama fikri iyi
    zaten bebişlerede iyiymiş diye duydum
    ayrıca tahılda almalılar geçen ıhlamura gitmiştim rica ettim -onların öğütme makinaları var-tahıl grubu alsam öğütürmüsünüz diye olur abla dedi
    ne bileyim kahvaltıya başladıktan sonra yulaf,mısır,arpa,buğday,ceviz öğütüp mama gibi meyve püreleriyle verebiliriz
    ne dersin?
    ayça hep aynılar inan yazdıklarının aynını yaşıyoruz bizde ne bulsa ağzında ellerimde dahil,birde 2 gündür tükürük püskürtüyor,püskürtürken sesler çıkarıyor,sanırım artık susmak istemiyorlar
    ve bende yoğurdu 2 bardak sütle 2 küçük kavanozda yapıyorum daha iyi oluyor
    yaz gelsede büyüseler şöyle şapırtadarak karpuz,şeftali yeseler sonra bizde onları yesek...
    öptük sizi
    dü,bugün,yarın hep beraber olun emi hiç ayrılmayın-hiç ayrılmayalım
    iyi hafta sonları
    yıldız

  5. Ayça Says:

    Tecrübeli bir anneden onay almak ne güzel.. Teşekkürler gül.

    Sağol Ahmet Selimin Annesi. Daha sizinki kadar ilerleyemedik ama merakla bekliyorum çoraplarını giyme çabalarını görmeyi :)

    Sağol Muko büyüsün diye uğraşıyoruz, büyüdüğünü duymak çok güzel.. Sende hoş geldin sanırım bilgisayarı yaptırdınız?

    Yıldızcım havuzluhanı ben sonradan öğrendim. Hamileyken eminönüne gittim ama bi yeri bilmeyince dolan dolan istediklerimi alamadan döndüm :) Çok daha sonra öğrenince çok üzülmüştüm keşke bir bilene sorsaydım diye.. Geçen gün gittiğimde yazlıklar gelmemişti duyrulur alacaklara :)
    Mısır unu muhallebisini devamlı olarak yapmaya karar verdim. Dün vermedim ve sürekli uyanıp durdu Tonguç ondan mı bilmiyorum ama verdiğimde güzel uyumuştu. Okulda çok zor ayakta durdum uykusuzluğa dayanamıyorum. Bir gün yoğurt tahıl karışımı, bir gün mısır muhallebisi dönüşümlü verme kararı aldım. Gelecek ay dediğin gibi hem kahvaltı hem de gece uykusu için bende tahıllardan alacağım. hem vitamin hem uyku yapar :)yer uyur
    büyürler..
    bende yazın sularını akıta akıta karpuz yiyişini görmeyi bekliyorum :)Oyuncak için gerek yok teyzesi sağol düşünmen yeter :)
    Öpüyoruz yıldızcım