Dün yılın ilk karı yağdı İstanbul'a. Tonguç' da büyük bir hayranlıkla tanıştığı karı uzun süre pencere kenarından izledi. İnşallah biraz daha büyüdüğü zaman dışarı çıkar kartopu oynarız :)
Rabbim rahmetini esirgemesin, yağsın üzerimize beyaz bereket..
Tonguç kar yağışını izliyor..
Bu garip şey de ne yahuu? Aşağıya dökülüp duruyor. Tadına bir baksaydık, yenilecek bir şey mi acaba? Annem de izin vermiyor ki dışarı çıkayım :)
Anne yaptığın iş mi şimdi bu! Oyna diye bırakıp gidiyorsun. Karşımda Oktay Ustanın nefis yemekleri dururken nasıl top koşturayım. Bari tv yi kapat. Ağzımın suyu aktı yine yaaa :)
Tonguç'u hala Baba Tonguç'la beraber yıkıyoruz. Yalnız yıkamaya cesaret edemiyorum. Maşallah boyu da güzel uzuyor. Küvetine sığmıyor artık :) Oturabilse oturarak yıkıyacağım ama henüz oturamayacak kadar küçük (sığamayacak kadar da büyük :) ).
Küvetine sığamayan Tonguç' un ayakları :)
İşe dönmeme 1 aydan fazla zaman var ama düşündükçe moralim bozuluyor. Oğlumdan hiç ayrılmak istemiyorum. Keşke çalışan annelere 2-3 yıl izin verseler :) bizde minicik anne kuzularımızdan ayrılmasak..
Nette dünden beri araştırıyorum süt iznini kullanan bir branş öğretmenine rastlamadım. MEB in yazısını okudum ama yine de bazı sorularım olacak kendilerine. Tecrübe sahibi öğretmen arkadaşlar, ilginize :)
